4 gün okul, 3 tatil mi? Dürüst olalım, aklımıza ilk gelen soru 'peki 3 gün tatilde çalışan anne babaların çocuklarına kim bakacak?' oluyor değil mi? 3 çocuk annesi bir veli olarak okul sistemindeki en küçük bir değişiklik ev düzeninden, çalışma hayatımıza kadar neleri değiştireceğini hayal edebiliyorum. Aklımdaki liste uzayıp gidiyor... Bu tür değişiklikler özellikle de biz anneleri en çok da çalışan anneleri zorluyor! En büyük soru da biz çalışırken, 3 gün tatilde çocuklara kim bakacak? Kabul edelim! Her ne kadar amaç ve hedeflenen sonuç iyi olsa da 4 gün okul, 3 gün tatil demek binlerce anne baba için zorlu bir süreç yönetimi demek.
Peki 4 gün okul, 3 gün tatil kesinleşti mi? Yoksa 4 gün okul 3 gün tatil bir dedikodu mu?
MEB'den gelen ufak tefek açıklamalara bakılırsa 4 gün okul, 3 gün tatil düzenine geçişe kesin gözüyle bakılıyor. Zira bakanlıkta uzun süredir devam eden hummalı bir çalışma var. Konuşulanlara göre 4 gün okul, 3 gün tatil düzenine bu yıl pilot bölge olarak seçilen okullarda başlanacak. Yani 11 Eylül itibariyle Türkiye'nin farklı bölgelerinde seçilen anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerdeki öğrenciler 4 gün okula gidecek, 3 gün tatil yapacak. 2023-2024 eğitim öğretim yılının sonunda MEB pilot okullarda uygulanan 4 gün okul, 3 gün tatil düzeninin sonuçlarını inceleyecek. Verimli bulunurse gelecek yıl yani Eylül 2024'te özel okullar dahil tüm kademelerde 4 gün okul, 3 gün tatil sistemine geçilecek.
4 GÜN OKUL, 3 GÜN TATİL Mİ? MEB NEDEN BÖYLE BİR DEĞİŞİKLİK YAPILIYOR?
4 gün okul, 3 gün tatil ne demek? Kısaca bahsetmek isterim. 4 gün okul, 3 gün tatil sistemi çocukların gelişimleri için daha az okulda kalmaları ve sosyal ve aile hayatlarına daha fazla zaman ayırmak için geliştirilen bir sistem. Bu düzende çocuklar okula haftanın 4 günü gidip eğitim alıyor, haftanın 3 günü ise okul dışındaki hayatına dahil oluyor.
Peki MEB neden 4 gün okul, 3 gün tatil sistemine geçmek istiyor?
Buradaki amacı anlamak için mevcut eğitim sisteminin kurulduğu geçen yüzyıla gitmek gerek. Mevcut eğitim sisteminin temel taşları geçen yüzyılın yani 1900'lü yılların başlarına dayanıyor. Sanayi devriminin hızla yayıldığı ve sanayide çalışacak işgücünü yaratmak için eğitim sistemi planlanmış geçen yüzyılda eğitim sistemi planlanmış ve tüm düzen bu amaca hizmet etmek için tasarlanmıştı. Çocuklar bu yolla tıpkı fabrikaya giden bir işçi gibi erken saatte uyanmayı, bir işçi gibi tek düzen giyinmeyi, sil sesiyle molalara çıkıp, yeniden zil sesiyle çalışmaya dönen ve akşam izin verilen saatte evine dönen düzenlere alıştırıldılar. Erken dönemde bu düzene alışan çocukların, eğitim de alarak sanayi üretiminin önemli birer parçası olması hedeflenmişti. Okul önlüklerinin bile bu bakışla tasarlandığını biliyor muydunuz?
Ancak bugün 2000'li yılların ilk çeyreğini bitirmek üzereyiz ve dünya, ekonomik sistem ve eğitimden beklentiler değişti. Yapay zeka, uzay çalışmaları, internetin ulaştığı güç derken çocukların çok daha yaratıcı ve özgün olmalarının gerekliliği doğdu. Zaten özgün ve yaratıcı olarak dünyaya gelen çocukların bu özelliğinin eğitim sisteminde de desteklenip, korunması ve yetişkinlik dönemlerine taşınması artık dünyanın en önemli konularından biri. Tabi eğitim sisteminin de!
Eğitim sisteminde fark yaratan Finlandiya bu yolda tüm dünyaya örnek olmuş durumda. Çocukların kişisel yeteneklerinin korunduğu, özel zamanlara sahip oldukları, tek düze, standart bilgi yüklemesi yerine çocuğun deneyerek, bilgiye ve sonuca vardığı eğitim sistemi Finlandiya'yı dünyanın en iyi eğitim sistemi sıralamasında zirveye çıkardı. Ve tabi ki söylemeye gerek yok. Eğitim orada 4 gün!
Türkiye'de benzer bir yol izlemek için gelişmiş ülkelerin eğitim sistemlerini inceliyor ve uygulamak için çalışmalar başlatıyor. Bu değişikliklerin ilk de 4 gün okul, 3 gün tatil düzeni olacak gibi görünüyor.
3 GÜN TATİLDE ÇALIŞAN ANNE BABALARIN ÇOCUKLARINA KİM BAKACAK, MESAİ DÜZENİ DE DEĞİŞEK Mİ?
Gelelim zurnanın zırt dediği yere!
4 gün okul, 3 tatil çocuklarımız için şahane bir sistem olabilir. Ancak sadece okuldaki sistemi değiştirmek çocukları ve eğitim sistemini başarılı yapmaya yetmez. Zira başarılı eğitimin ayaklarından biri de ailedir. Aile düzenin okulla kusursuz bir senkronizasyonda çalışması gerekir. Dünyada 4 gün okul, 3 gün tatil gibi radikal eğitim sistemi değişikliklerine giden gelişmiş ülkelerin tamamı, eğitiminde reformu planlarken topyekün bir düzen değişikliği yaptılar. Basit bir örnekle açıklamak isterim. Finlandiya'da çocuk 3 gün tatil yaptığında 'annem evde olacak mı?' kaygısı yaşamadı. Çalışma düzenleri ve saatleri ebeveynler için yeniden düzenlendi. Bu sayede hem ebeveynlerin işgücüne katılımı devam etti hem de çocukların eğitim sistemi nitelikli bir düzene çekildi. Ayrıca ailenin birlikte olduğu kaliteli zamanları arttırmak eğitimin en önemli hedefiydi. Mesela bazı Kuzey Avrupa ülkelerinde hem çalışma saatleri hem de okul saatleri ailelerin sabahları birlikte kahvaltı edebilmelerine imkan tanıyacak saatlere çekildi.
Eğer Türkiye'de 4 gün okul, 3 gün tatil düzenine geçip, çalışma hayatında ve sosyal polikalarda gerekli düzenlemeler yapılmazsa büyük bir kaos bizi bekliyor demektir. Umurım başta Finlandiya eğitim sistemi olmak üzere eğitimde nitelikli reform yapan ülkelerin çalışmaları tam olarak bize de uygulanır.
Aksi halde vay başımıza gelene!