Çocuğuyla yeme sorunları yaşayan aileler burada mı? Hadi gelin bu yazıda sizinle 'Hiç yemek yemeyen çocuğa ne yapmalı, nasıl davranmalı?' sorusunu enine boyuna masaya yatıralım. Kalemi kağıdı yanınıza almayı unutmayın. Zira çocuğunuz yemek yemediği zamanlarda geri dönüp bakmak için ihtiyacınız olacak.

İşte 'hiç yemek yemeyen çocuğa ne yapmalı, nasıl davranmalı?' sorusunun madde madde yanıtları...

1- TIBBİ BİR SORUNU OLMADIĞINDAN EMİN OLUN

'Bizim çocuk çok iştahsız, bütün gün aç geziyor, iki lokmayı zor yiyor' diyorsanız hemen çocuğunuzu tıbbi bir taramadan geçirmenizi tavsiye ederim. Çocuklarda uzun süreli iştahsızlığın nedenin altında ciddi bir tıbbi sorun yada yetersizlik yatıyor olabilir. Bu kapsamda;

- Kan değerlerine ve genel gelişimini inceletin. Özellikle demir, D vitamini, B12 vitamini gibi hayati değerdeki kan verilerinde her şeyin yolunda olduğundan emin olun.

- Kulak-burun-boğaz taraması yaptırın. Geniz eti sorunları, orta kulakta sıvı birikmesi vs. gibi nedenler çocukların beslenmesini zorlaştıran yaygın hastalıklardır.

- Reflü, kabızlık vb. sorunlar olup olmadığını anlamak için sindirim sistemi ve boşaltım sistemi incelemesi isteyin. Reflü gibi, kronik kabızlık, makatta çatlak gibi sorunlar çocuklarda yemek reddi yaratabilir unutmayın. 

- Alerji risklerini değerlendirin. Alerji günümüz dünyasında çocuklarda en çok karşılaşılan tıbbi komplikasyonlardan biri. Ancak burada sadece besin alerjisine odaklanmayın. Besin alerjisi riskini değerlendirirken, solumu yolu alerjilerinin de çocuklarda geniz doluluğu, burun akıntısı, boğaz şişkinliği yaratabileceğini ve beslenmeyi zorlaştırabileceğini unutmayın. Bu nedenle hem besin hem de solunum yolu alerjisi olup olmadığından emin olun. 

Çocuğunuzda tıbbi tarama sonrası bir sorun yada eksiklik ortaya çıkarsa tedaviyi eksiksiz uygulayın. ÖNEMLİ BİR NOT! Genelde yemek yemeyen çocuklar ilaç kullanımı konusunda da dirençli çocuklardır. Bu nedenle bu sorunu doktorunuzla paylaşın. Eğer mümkünse ağız yoluyla alınmayan yada her tür yiyeceğe karıştırılabilir formdaki ilaç seçeneklerini konuşun. Bazen enjeksiyonlar çocuklar için çok daha faydalı ve kolay bir yöntem olabilir. Canları acısa bile!

Veya çocuğunuzu tıbbi taramadan geçirdiniz ve doktor her şeyin yolunda olduğunu söyledi. Bu şahane bir haber sonrası gelin şimdi çocukları yemeklerden kaçıran diğer etkenlere birlikte bakalım...

2- OYUN OYNAMAYAN, EBEVEYNİYLE KALİTELİ ZAMAN GEÇİREMEYEN ÇOCUKLAR YEMEK YEMEZ

Çocukların dünyayla iletişim kurma, kendilerini yaratma, dünyayı anlama, sorunlarla baş etme yolları oyundur. Çocuklar bizlerle oyunlar aracılığıyla konuşurlar. Dertlerini gösterirler, sevinçlerini yaşarlar, yeni deneyimler kazanırlar. Çok net söyleyebilirim ki 'Çocuklar için en iyi besin OYUNDUR!'

Eğer hayatınızda ve çocuğunuzla ilişkinizde oyun yoksa yada yetersizse çocuğunuz beslenme reddinin de dahil olduğu zorlu alanlarda dirençli bir çocuğa dönüşür. Uykuya direnir, istekleri konusunda daha inatçı davranışlar sergiler, tuvalet alışkanlıklarında düzensizler yaşanır vb. 

Dönüp ilişkinizde yeterince oyun var mı? Birlikte oyun oynarken keyif alıyor muyuz? Çocuğumla kaliteli bir ebeveyn ilişkin var mı? diye durumu analiz edin. Eğer yanıtınız hayır ise tez elden ilişkinizi oyun ve kaliteli zaman temelli hale dönüştürün. Oyun temelli güçlü iletişim alanını beslenme saatlerine de aktararak yeme sorunlarını büyük ölçüde azaltabilirsiniz.

Son bir not: Önce oyun, sonra yemek! Çocuklar oyuna doymadan masaya oturmazlar. Bunu sakın unutmayın!

3- YEMEK YEMEYEN ÇOCUKLARIN ZAMANA İHTİYACI OLABİLİR

Beslenme becerilerinin gelişmesi çocuklarda zaman alan bir süreçtir. 'Ek gıda bitti, dişleri çıktı hadi artık her şeyi yesin' bakışı çocuk beslenmesinde çoğunlukla işleri zorlaştırır. Çocuğunuzun hayatının daha ilk yıllarında olduğunu unutmayın. Çok fazla şeyle mücadele ettiklerini ve çok şeyi başarmak için uğraştıklarını hatırlayın. Ancak son kertede sadece bir kaç yıldır hayatta ve o sadece küçük bir çocuk. Yemek yemeyi öğremek için zamana ve KOŞULSUZ EBEVEYN DESTEĞİNE ihtiyacı olduğunu bilin. 'Öğrenemedi, yine yemeyecek' demek yerine, 'Öğrenecek, sadece zamana ve deneyime ihtiyacı var' bakışını hayatınızın merkezine koyun. 

Aynı şekilde bir ebeveyn olarak kendinize de zaman tanıyın. Belki ilk kez bir çocuğun beslenmesine yardımcı oluyorsunuz. Belki ilk kez bir bebeğin ağzına kaşık koyuyorsunuz. Bu çocuğunuzun olduğu kadar sizin için de yeni bir deneyim ve yeni deneyim ilk aşamada başarıya ulaşmaz. Zaman ihtiyacı biz yetişkinler için de geçerlidir. Hatırlamakta fayda var!

4- 'ÇOCUĞUM HİÇ YEMEK YEMİYOR' DİYORSANIZ DÖNÜP KENDİ BESLENME ALIŞKANLIKLARINIZI GÖZDEN GEÇİRİN

Çocuklar beslenmeyi biz yetişkinlerden öğrenirler. Evde bakım veren yetişkinlerin beslenme davranışı nasılsa çocuğun beslenme davranışının da benzer şekilleneceğini bilin. Ne demek istediğimi biraz açıklamak isterim: Siz günde 1 ana öğünle arada atıştırmalıklarla besleniyorsanız çocuğunuz da zamanla 1 ana öğün ve atıştırmalıklar şeklinde beslenmeye başlar. Siz masada değil koltukta, ekran karşısında yemek yiyorsanız çocuğunuz da aynı deneyimi yaşamak ister. Siz çocuğunuz düzenli yemek yesin diye onun için 3 öğün masa kursanız bile çocuğunuz o masaya oturtamazsınız. Evdeki yeme düzeni ve öğün sıralamasını oluşturmak için dönüp nasıl beslendiğinizi bir düşünün. 

Çocukların ille 3 ana öğün, 2 ara öğün yemesi gerekir diye bir kural olmadığını da hatırlayın. Kimi çocuk 2 ana öğün yer ve arada hiç atıştırmalık tüketmez. Kimi çocuk 1 büyük öğün 2 ara öğün tüketir. Burada analiz etmeniz gereken çocuğunuzun öğün seçimleri onun için yeterli mi? Evdeki yetişkinlerin beslenme şekli çocuğun öğün düzeninin oluşmasını engelliyor mu? 

Çocuğum yemek yemiyor diyorsanız işe 3 gün kuralıyla başlayın! Çocuğum yemek yemiyor diyorsanız işe 3 gün kuralıyla başlayın!

Eğer yanıtınız evetse yeni öğün düzenini çocuğunuzun beslenme ihtiyaçlarının oluştuğu zamanlara göre yeniden planlayabilir ve yemek saatlerini bir aile saatine dönüştürebilirsiniz.

5- PORSİYONLARI AZALTIN

'Bizim çocuk hiç yemek yemiyor, porsiyonları azaltırsak hiç doymaz' dediğinizi duyar gibiyim.  Ancak emin olun ki çocukların çoğu büyük porsiyonları gördükleri anda masadan kaçarlar. Özellikle erken dönemde bir yetişkin tarafından beslenen, zorla yada ihtiyaçtan fazla beslenen çocuklar masada büyük bir porsiyon görünce aynı zorlanmaları yaşamamak için hiç yemek yemeyi tercih ederler. Çocuklarda sağlıklı beslenme alışkanlığı geliştirmenin en iyi yolu küçük porsiyonlarla besin sunmak, doymama halinde tekrar besin talebinde bulunabileceğini çocuğa öğretmektir.

Sözkonusu hiç yemek yemeyen bir çocuksa buradaki küçük porsiyonun 'gerçekten küçük' olması gerektiğini bilin. 10 tane makarna, 3 yemek kaşığı çorba, 1 tek köfte gibi. Çocuk eğer yer ve 'doydum' diyorsa sakin kalın. Yeni besinler sunmak yada daha fazla beslemekten kaçının. Eğer daha fazla besin istiyorsa ikinci porsiyonu da aynı şekilde az miktarlarda sunun ve isterse yeniden alabileceğini söyleyin. Hatta mümkünse kendi yemeğini tabağına kendisinin koymasını sağlayın. Bu şekilde porsiyon kontrolünü kendisine bırakabilirsiniz. 

6- ÖĞÜN ARALARINI AÇIN, SÜREKLİ BESİN SUNMAYIN

Anne babaların gözünde çocukları hep aç olabilir. Öğün saatinde ebeveynlerini tatmin edecek miktarda besin tüketmeyen çocuklar 'daha da açtır.' Çocuğunun yediği miktardan tatmin olmayan ebeveynler sık sık yeni besinler sunarlar. Az da olsa sık sık besin tüketmek çocuklarda açlık hissinin oluşmasını engeller. Çocukların öğünlerde yiyeceklere ilgi göstermesinin yolu makul bir açlık düzeyine ulaşmalarıdır. Bu nedenle bakım verenlerin öğün aralarını açması, sürekli yiyecekler sunmaması işleri yoluna koyan önemli bir adımdır. Çocuklar açlıkları oluşup besin talebinde bulunduklarında onlara yiyecek sağlamak da biz yetişkinlerin sorumluluğudur. Son bir not: Aşırı açlık da iştahsızlık nedenidir. Bu yüzden makul açlık düzeyi çocuklar için iki öğün arasında 3-4 saat boşluklar bırakmaktır. Yine her çocuğun ve bir önceki öğünde yediği besinin kalori miktarı düşünülerek bu süre azaltılabileceği gibi arttırıla da bilir.

7- YEMEK YEMEYEN ÇOCUĞUNUZLA MUTFAĞA BİRLİKTE GİRİN, BESİNLERİ ÖĞRENMESİ İÇİN EĞLENCELİ ORTAMLAR OLUŞTURUN

Mutfakta zaman geçirmek, besinlerle ilgili deneyim ve becerileri geliştirmek çocukların yemeklerle ilişkisini arttıran önemli bir avantajdır. Besinlerin değişimlerini gören, onlar hakkında konuşan, onlarla oynayan, besinleri tüm duyularıyla tanıyan, kokusuna ve dokusuna alışan çocukların tabaklarında tanıdıkları besinleri görmeleri halinde yemeleri ihtimalini arttırır. Mutfakta deneyim süreci yaşamayan çocukları yeni yemeklere alıştırmak, mutfak deneyimi zengin çocuklara kıyasla çok daha zordur. Hele ki mutfak zamanları aile içinde keyifli, kaliteli bir paylaşım ve iletişim alanına dönmüşse işler çok daha kısa sürede yoluna girer. 

8- ÇOCUĞUNUZUN GELİŞİMSEL ÖZELLİKLERİ VE İHTİYAÇLARINI ÖĞRENİN

Ebeveynlik öğrenilen bir süreçtir. Çocuğunuzun yaşının ve gelişimsel olarak içinde bulunduğu dönemin özellikleri bilmek onun zorlandığı alanları da görmenize yardımcı olur. Gelişim dönemlerinde çocukların zorlandıkları fiziksel ve psikolojik alanların büyük bir kısmı beslenme reddine dönüşebilir. Örneğin, 2 yaşındaki çocuk neden yemek yemez diye sorarken, 2 yaşındaki çocuğun ihtiyaçları ne, hangi zorlanmalar yaşar, nasıl bir iletişim ve ilişki 2 yaş çocuğuna iyi gelir öğrenmek işleri yoluna koyduğu gibi ebeveynlik serüveninizi daha keyifli hale getirir. 

Editör: Deniz Temur